Translating sentences on Tatoeba is more fun than doing homework.
- Tatoeba'da cümleleri çevirmek ev ödevi yapmaktan daha eğlenceli.
I can't go out because I have a lot of homework.
- Dışarıya çıkamam çünkü çok ödevim var.
Mary always assists her boyfriend in doing his assignments.
- Mary, her zaman erkek arkadaşının ödevlerini yapmasına yardımcı olur.
I was just wondering why you haven't yet turned in your homework assignment.
- Sadece ev ödevinizi henüz niçin teslim etmediğinizi merak ediyordum.
A right without a duty is a privilege.
- Ödevsiz hak, ayrıcalıktır.
A right without a duty is a privilege.
- Ödevsiz hak, imtiyazdır.
Taro is writing a term paper.
- Taro, dönem ödevi yazıyor.
It is impossible for me to finish my term paper by tomorrow.
- Benim yarına kadar dönem ödevimi bitirmem imkansızdır.
Tom is having trouble with his schoolwork.
- Tom ödeviyle sorun yaşıyor.
Tom did his schoolwork at the kitchen table.
- Tom mutfak masasında ödevini yaptı.
Although he was writing carefully, he had many mistakes in his writing task.
- O, çok dikkatli yazmasına rağmen, yazma ödevinde çok sayıda hataları vardı.
After all, you had homework to prepare.
- Ayrıca hazırlayacak ev ödevin vardı.
Tom is doing well in his schoolwork.
- Tom okul ödevini iyi yapıyor.