He left the restaurant without paying.
- Ödeme yapmadan restorandan ayrıldı.
Many people worry about paying their bills.
- Bir sürü insan faturalarını ödeme konusunda endişeleniyor.
I prefer payment in full to payment in part.
- Ben tam ödemeyi kısmi ödemeye tercih ederim.
Can I use a credit card for payment?
- Ödeme için kredi kartı kullanabilir miyim?
I was excited by the promise of reimbursement from my purchase.
- Satın alma işlemimden geri ödeme sözü ile heyecanlıydım.
Can I use a credit card for payment?
- Ödeme için kredi kartı kullanabilir miyim?
Tom used a credit card to pay.
- Tom ödemek için kredi kartı kullandı.
He impatiently asked for repayment.
- O sabırsızlıkla ödeme istedi.
I was absolved from paying my father's debt.
- Babamın borcunu ödemekten berat edildim.
A check is a method of paying money to somebody.
- Çek birine para ödeme yöntemidir.
Tom became tired of always having to pay the bill every time he went out with Mary.
- Tom, Mary ile birlikte her çıkışında her zaman hesabı ödemek zorunda kalmaktan usandı.
I was absolved from paying my father's debt.
- Babamın borcunu ödemekten berat edildim.
You should make sure that you have enough money in your pocket to pay for the ticket.
- Bileti ödemek için cebinde yeterli paran olduğundan emin olmalısın.
They needed money to pay for the supplies.
- Malzemelere ödemek için paraya ihtiyaçları vardı.
You have to pay in advance.
- Peşin ödemek zorundasın.
I'd like you to pay the money in advance.
- Parayı peşin ödemeni istiyorum.
Mary is struggling to pay back her student loans.
- Mary öğrenci kredilerini geri ödemek için mücadele ediyor.
He wants to pay back the money he owes.
- Borçlandığı parayı geri ödemek istiyor.
A freezing beggar was brought into the hospital for treatment. However, he didn't have even one cent with which to settle the bill.
- Donan bir dilenci tedavi için hastaneye getirildi. Fakat faturayı ödemek için bir senti bile yoktu.