Learning a foreign language is difficult.
 - Yabancı dil öğrenmek zordur.
I am learning Japanese to play mahjong in Japan.
 - Japoncayı Japonya'da mahjong oynamak için öğreniyorum.
Learning a foreign language is difficult.
 - Yabancı dil öğrenmek zordur.
She is learning the piano.
 - O, piyanoyu öğreniyor.
I learned to play guitar when I was ten years old.
 - On yaşındayken gitar çalmayı öğrendim.
I learned a lot about Greek culture.
 - Yunan kültürü hakkında çok şey öğrendim.
I learnt nothing from the teacher.
 - Öğretmenden hiçbir şey öğrenmedim.
What I have learnt is not just the Chinese language, but something about the country itself as well.
 - Sadece Çince dilini değil ama aynı zamanda ülkenin kendisi hakkında da bir şeyler öğrendim.