Sami will spend the rest of his life rotting in jail.
- Sami hayatının kalanını hapiste çürüyerek geçirecek.
This food smells rotten.
- Bu gıda çürük kokuyor.
Half of these apples are rotten.
- Bu elmaların yarısı çürümüş.
This food smells rotten.
- Bu gıda çürük kokuyor.
He could not by any means tolerate the ghastly smell of rotting onion.
- O, hiçbir şekilde berbat çürüyen soğan kokusuna tahammül edemedi.
It smells like something's rotting.
- Bu bir şeyin çürümesi gibi kokuyor.
Sami is now rotting in jail.
- Sami şimdi hapiste çürüyor.
Meat decays quickly in warm weather.
- Et sıcak havalarda hızla çürür.
Too many sweets cause your teeth to decay.
- Fazla şeker dişlerinde çürümeye sebep olur.