(adj ) having a name

listen to the pronunciation of (adj ) having a name
Английский Язык - Турецкий язык

Определение (adj ) having a name в Английский Язык Турецкий язык словарь

named
{f} adlandır

Kurban adlandırılmadı. - The victim hasn't been named.

Bu kafatası ve çizgileri, 17. yüzyılın sonlarında İngiltere'de faaliyet gösteren dünyaca ünlü Kaptan Kidd'e dayanılarak adlandırılmıştır. - This skull and crossbones was named based on the world-famous Captain Kidd who was active in late 17th century Britain.

named
adında

Slim adında bir adam o kazada öldürüldü. - A man named Slim was killed in that accident.

George adında bir adam bir otelde kalıyordu. - A man named George was staying at a hotel.

named
adlandırılan
named
{s} adlı

Tom görünüşte Mary adlı bir kızla çıkıyor. - Tom is apparently dating a girl named Mary.

Ben Ken adlı uzun boylu bir adamla tanıştım. - I met a tall man named Ken.

named
{s} denilen

Ölüm koğuşunda Tom Jackson denilen bir adam var. - There's a guy named Tom Jackson on death row.

Tom denilen birini hatırlamıyorum. - I don't remember anyone named Tom.

Английский Язык - Английский Язык
named
(adj ) having a name
Избранное