I want to chain myself to that tree.
- Kendimi şu ağaca zincirlemek istiyorum.
There was a chain-reaction crash during rush hour.
- Yoğun trafikteki zincirleme bir kazaydı.
It started a chain reaction.
- Zincirleme bir reaksiyon başladı.
Sami shackled Layla with a chain.
- Sami, Leyla'ya zincirle bağladı.
Let's shackle your feet with silver fetters.
- Gümüş prangalarla ayaklarını zincirleyelim.
Sami shackled Layla with a chain.
- Sami, Leyla'ya zincirle bağladı.
The prisoner is in chains.
- Tutsak zincirle bağlıydı.
The dog should be on a chain.
- Köpek zincirlenmelidir.
I chained myself to one of the trees they were planning to cut down.
- Kendimi kesmeyi planladıkları ağaçlardan birine zincirledim.
I was chained to the desk all day.
- Bütün gün masaya zincirlendim.