I had never seen a panda till that time.
- O zamana kadar hiç panda görmemiştim.
Anything may happen till that time.
- O zamana kadar her şey olabilir.
We will start at two o'clock if it has stopped raining by that time.
- O zamana kadar yağmur durursa biz saat ikide başlayacağız.
I found all the shops closed by that time.
- O zamana kadar bütün dükkanları kapalı buldum.
Can you finish by then?
- O zamana kadar bitirebilir misin?
Tom may be back by then.
- Tom o zamana kadar geri dönebilir.
I hope this good weather will hold till then.
- Umarım bu iyi hava o zamana kadar devam edecek.
Not till then did I realize the danger of the situation.
- O zamana kadar durumun tehlikesini fark etmedim.