Sizin bir öğretmen olduğunuzu biliyorum.
- I know that you're a teacher.
Siz burada bir öğretmen misiniz yoksa bir öğrenci misiniz?
- Are you a teacher or a student here?
Sen olmasaydın, o hâlâ hayatta olacaktı.
- If it hadn't been for you, he would still be alive.
Artık seni sevmiyorum.
- I no longer love you.
Bu kitabı sana vereceğim.
- I will give you this book.
Sana küçük bir şey getirdim.
- I brought you a little something.
Sizin bir öğretmen olduğunuzu biliyorum.
- I know that you're a teacher.
Sizin hangi tür şarabınız var?
- What kind of wine do you have?
Artık seni sevmiyorum.
- I don't love you anymore.
Artık seni sevmiyorum.
- I no longer love you.
İçmek için size ne alabilirim?
- What can I get you for drinking?
Ben size yardımcı olmaktan mutlu olurum.
- I will be glad to help you.
Why is your ass always so late?.
Her ass is always late.
His ass is always late.
You're his brother, my ass! You look nothing alike.
Now I gotta drag my ass to work.