yolda%c5%9fl%c4%b1k

Английский Язык - Турецкий язык

Определение yolda%c5%9fl%c4%b1k в Английский Язык Турецкий язык словарь

Связанные Термины

kervan yolda düzülür

işlerin yolda tamamlanabileceğini, önemli olanın yola çıkmak olduğunu anlatan atasözü

Турецкий язык - Английский Язык

Определение yolda%c5%9fl%c4%b1k в Турецкий язык Английский Язык словарь

Связанные Термины

yolda kalmak

Be stranded

yolda

en route

yolda

in the pipe line

yolda

on the road

I was on the road to the town. - Kasabaya giden yoldaydım.

Tom made an emergency stop on the road. - Tom yolda acil durum duruşu yaptı.

yolda dikkatli olma

road sense

yolda kalmış

stranded

yolda ölmüş, yerinde ölü bulunan; idare başkanı

(Askeri) dead on arrival; director of administration

kervan yolda düzülür

make it up as you go along

kervan yolda düzülür

to improvise continuously

kervan yolda düzülür

improvise, do something without planning it

kervan yolda düzülür

make (something) up as (one) goes (along) : To improvise continuously as one does something; to do something without formal guidelines, structure and rules

None of us really knew how to play the game, so we just made it up as we went along.

bu yolda

In this way

yarı yolda

midway

bu otobüs yolda duraklama yapıyor mu

Does the bus make any stops on the way

bu tren yolda duraklama yapıyor mu

Does the train make any stops on the way

doğru yolda

on the beam

gözü yolda

waiting for sb to come

ne yolda olduğu belli olmayan kadın

demirep

o yolda

in that way, like that. (...)

yanlış yolda

off the beam

yanlış yolda

off base

yarı yolda

halfway

Let's hope this boat engine doesn't give up the ghost when we're halfway to Hawaii. - Hawaii'e giderken, bu kayık motorunun yarı yolda bozulmayacağını umalım.

Don't give up halfway. - Yarı yolda pes etmeyin.

yarı yolda bırakan

quitter

yarı yolda bırakmak

to leave in the lurch

yarı yolda bırakmak

to leave (someone) in the lurch, leave (someone) high and dry