yipranmak

listen to the pronunciation of yipranmak
Турецкий язык - Английский Язык

Определение yipranmak в Турецкий язык Английский Язык словарь

yıpranmak
wear off
yıpranmak
fray
yıpranmak
waste away
yıpranmak
wear down
yıpranmak
to wear out; to grow old; to fray
yıpranmak
wear away
yıpranmak
fray out
yıpranmak
(for something) to get worn-out, wear out
yıpranmak
(for something) to lose much of its force, influence, or authority
yıpranmak
corrode
yıpranmak
frazzle
yıpranmak
(for someone) to lose much of his/her vigor or energy; to become burned-out, worn-out, or spent
yıpranmak
wear out
yıpranmak
rub off
yıpranmak
consume away
yıpranmak
grow old
yıpranmak
erode
yıpranmak
fret
yıpranma
attrition

At this point, it's just a war of attrition. Only those who are patient can survive. - Bu noktada, bu sadece bir yıpranma savaşı. Sadece sabırlı olanlar hayatta kalabilirler.

yıpranma
wearing out
yıpranma
wearing
yıpranma
aging
yıpranma
(Gıda) depreciation
yıpran
{f} fray

That extension cord looks dangerous to me. You see where it's frayed there? - Bu uzatma kablosu bana tehlikeli gibi görüyor. Nereden yıprandığını görüyor musun?

The cuffs of his suit jacket are badly frayed. - Onun ceketinin manşetleri kötü yıpranmış.

yıpran
{f} frayed

That extension cord looks dangerous to me. You see where it's frayed there? - Bu uzatma kablosu bana tehlikeli gibi görüyor. Nereden yıprandığını görüyor musun?

The cuffs of his suit jacket are badly frayed. - Onun ceketinin manşetleri kötü yıpranmış.

yıpran
frazzle
yıpranma
wear

The warranty doesn't cover normal wear and tear. - Garanti normal aşınma ve yıpranmayı içermemektedir.

yıpranma
abrasion
yıpranma
frazzle
Yıpranma
deterioration
yıpranma
fraying
yıpranma
wearing out, abrasion
yıpranma
corrosion
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение yipranmak в Турецкий язык Турецкий язык словарь

yıpranmak
Aşınıp bozulmak
yıpranmak
Makine veya makine parçaları aşınıp bozulmak. Çeşitli etkenlerle eski gücü kalmamak
yıpranmak
Zamanla veya çok kullanılma sonucu aşınmak, eskimek: "Gömleği ütülü ama yıpranmıştı."- Y. Z. Ortaç
yıpranmak
Saygınlığı azalmak
yıpranmak
Zamanla veya çok kullanılma sonucu aşınmak, eskimek
yıpranmak
Çeşitli etkenlerle eski gücü kalmamak
yıpranma
Doku bozukluğu, lezyon
yıpranma
Yıpranmak işi
Английский Язык - Турецкий язык

Определение yipranmak в Английский Язык Турецкий язык словарь

yıpranmak
(for something) to lose much of its force, influence, or authority
yıpranmak
(for someone) to lose much of his/her vigor or energy; to become burned-out, worn-out, or spent
yıpranmak
(for something) to get worn-out, wear out