Martyna is a native of Wrocław.
- Martyna bir Wrocław yerlisidir.
Magdalena is a native of Łódź.
- Magdalena bir Łódź yerlisidir.
Mary is a local girl who made it big.
- Mary çok başarılı olan yerli bir kız.
Tom is a local boy who made it big.
- Tom çok başarılı olan yerli bir erkek çocuğu.
We consumers must buy more domestic products.
- Biz tüketiciler daha fazla yerli ürün tüketmeliyiz.
What's your favorite domestic wine?
- Favori yerli şarabın nedir?
Native Americans are the indigenous peoples of the United States.
- Kızılderililer, Birleşik Devletler'in yerli halkıdır.
The indigenous population took up arms against the settlers.
- Yerli nüfus göçmenlere karşı silaha sarıldı.
An American Indian is more properly called a Native American.
- Bir Amerikalı Kızılderili daha uygun bir şekilde Yerli Amerikalı olarak bilinir.
His love for indigenous Mexican art became his downfall.
- Yerli Meksika sanatına olan sevgisi, onun çöküşü oldu.
Some indigenous tribes in Brazil are threatened by loggers.
- Brezilya'daki bazı yerli kabileler keresteciler tarafından tehdit edilmektedir.
Her sewing basket, dresser drawers and pantry shelves are all systematically arranged in apple-pie order.
- Onun dikiş sepeti, şifonyer çekmeceleri ve külotlu çorap rafları hepsi sistemli olarak yerli yerinde düzenlenir.
Latin Americans know very little about the history of the indigenous peoples who used to live here several centuries ago.
- Latin Amerikalılar birkaç asır önce burada yaşamış olan yerlilerin geçmişi hakkında çok az şey bilmektedir.
Indians inhabited this district.
- Yerliler bu bölgede yaşadılar.
The Indians ate his heart.
- Yerliler onun kalbini yediler.