I want you to lay back and relax.
- Sırtüstü yatmanı ve dinlenmeni istiyorum.
I got tired of lying in bed all day.
- Bütün gün yatakta yatmaktan usandım.
It's not good to stay up late at night.
- Gece geç saatlere kadar yatmamak iyi değildir.
I often stay up all night.
- Sık sık gece geç saatlere kadar yatmam.
I don't want to go to bed.
- Ben yatmak istemiyorum.
What time will you have to go to bed?
- Saat kaçta yatmak zorunda kalacaksın?
I'd like to lie down for a few minutes.
- Ben birkaç dakika için yatmak istiyorum.
I'd like to lie down.
- Ben yatmak istiyorum.
That's where the problem lies.
- İşte sorun burada yatmaktadır.
I'd like to lie down for a few minutes.
- Ben birkaç dakika için yatmak istiyorum.
I want to go to sleep soon because I need to get up early tomorrow.
- Yarın erken kalkmam gerektiği için kısa süre içinde yatmak istiyorum.
I know you probably don't want to go to sleep right now, but you should.
- Şu anda muhtemelen yatmak istemediğini biliyorum ama yatmalısın.
My father used to read books to me at bedtime.
- Babam yatma zamanında bana kitap okurdu.
My father used to read me bedtime stories when I was a kid.
- Ben bir çocukken babam bana yatma zamanı hikayeleri okurdu.
Many yachts are in the harbor.
- Birçok yat limandadır.
Our yacht club has ten members.
- Yat kulübümüzün on üyesi vardır.
I'm going to go and lie down.
- Gideceğim ve yatacağım.
You look pale. You had better lie down in bed at once.
- Solgun görünüyorsun. Derhal yatağa uzansan iyi olur.
I usually go to bed at ten.
- Genellikle saat onda yatarım.
What time do you usually go to bed?
- Genellikle ne zaman yatarsın?
I got tired of lying in bed all day.
- Bütün gün yatakta yatmaktan usandım.
He doesn't want a relationship. He just wants to sleep with me.
- O bir ilişki istemiyor. O sadece benimle yatmak istiyor.
It's not good to sleep with him on the first date.
- İlk randevuda onunla yatmak iyi değildir.