The sale of cigarettes should be banned.
 - Sigara satışı yasaklanmalıdır.
Barack Obama is aiming for an international ban on nuclear weapons, but is not against them in all wars.
 - Barack Obama, nükleer silahlarla ilgili uluslararası bir yasaklamayı hedefliyor, fakat tüm savaşlarda onlara karşı değil.
She is forbidden to go out.
 - Onun dışarı çıkması yasaklandı.
Hunting game is forbidden in this tranquil wilderness.
 - Avcılık oyunu bu huzurlu vahşi doğada yasaklanmıştır.
My parents forbade me to see Tom again.
 - Ebeveynlerim Tom'la tekrar görüşmemi yasakladı.
My parents forbade me from seeing Tom.
 - Ebeveynlerim Tom'u görmemi yasakladı.
There is a very strict rule forbidding smoking in bed.
 - Yatakta sigara içmeyi yasaklayan çok sıkı bir kural var.
My parents prohibited me from seeing Tom again.
 - Ebeveynlerim Tom'u tekrar görmemi yasakladılar.
Weapons export was prohibited.
 - Silah ihracatı yasaklandı.
The more things are forbidden, the more popular they become.
 - Bir şey yasaklandıkça daha popüler olur.
She is forbidden to go out.
 - Onun dışarı çıkması yasaklandı.
Arms export was prohibited.
 - Silah ihracatı yasaklandı.
Every religion prohibits murder.
 - Her din cinayeti yasaklar.
The local government outlawed the production of alcoholic beverages.
 - Yerel yönetim alkollü içkilerin üretimini yasakladı.
The Mormons have outlawed polygamy, but some adherents still practice it.
 - Mormonlar çok eşliliği yasakladılar ama bazı yandaşları bunu hala uyguluyorlar.
You are banned from entering this place.
 - Buraya girişiniz yasaklandı.
The sale of cigarettes should be banned.
 - Sigara satışı yasaklanmalıdır.
Book banning is an authoritarian act.
 - Kitap yasaklama otoriter bir eylemdir.
The Mexican government announced the banning of all imports of second-hand cars, except for 1998 models.
 - Meksika hükümeti 1998 modeller hariç tüm ikinci-el arabaların ithalatını yasakladığını duyurdu.