Only four horses competed in the race.
- Sadece dört at yarışta yarıştı.
The United States had won the race to the moon.
- Amerika Birleşik Devletleri, aya yarışı kazandı.
What's your favorite racing game?
- Gözde yarış oyunun nedir?
Boats were racing last night.
- Tekneler dün gece yarışıyorlardı.
She was strong enough to run a 10-mile race.
- 10 millik bir yarışı koşmak için yeterince güçlüydü.
The Yankees are running away with the pennant race.
- Bayrak yarışında Yankiler fark atıyorlar.
A fast child may win the race, but even a slow child can compete.
- Hızlı bir çocuk yarışı kazanabilir fakat yavaş bir çocuk bile yarışabilir.
Tom competes in ski races.
- Tom kayak yarışında yarışıyor.
The wrestler had his right leg broken in a bout.
- Bir yarışmada güreşçinin sağ bacağı kırıldı.
We can't compete with that.
- Biz onunla yarışamayız.
Nobody can compete with that.
- Hiç kimse onunla yarışamaz.
Many students took part in the contest.
- Çok sayıda öğrenci yarışmaya katıldı.
He wants to participate in the contest.
- O, yarışmaya katılmak istiyor.
This is a public street, not a racetrack.
- Bu bir kamu sokağı, bir yarış pisti değil.
Tom went to the horse races once last summer.
- Tom geçen yaz bir kez at yarışlarına gitti.
I never bet on horse races.
- At yarışlarında asla bahse girmedim.