yaratmalar

listen to the pronunciation of yaratmalar
Турецкий язык - Английский Язык
creates
third-person singular of create
yarat
(Bilgisayar) compose

A nation creates music — the composer only arranges it. - Bir ulus kendi müziğini yaratır - besteci yalnızca onu düzenler.

yarat
{f} created

The two mirrors facing each other created a repeating image that went on to infinity. - Birbirlerine bakan iki ayna, sonsuza kadar yinelenen bir görüntü yarattı.

In the beginning God created the heaven and the earth. - Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı.

yarat
{f} creating

Your behavior is creating a lot of problems. - Davranışın çok sayıda sorun yaratıyor.

We should spend our time creating content for our website rather than wasting time worrying about minor cosmetic details. - Küçük kozmetik detaylar hakkında endişelenerek zaman kaybetmektense web sitemiz için içerik yaratarak zamanımızı harcamalıyız.

yarat
create

God created the world. - Allah dünyayı yarattı.

Our company is going to be left behind too if we don't create an environment in which we can get instant Internet access. - Acil internet girişi olan bir çevre yaratmazsak, bizim şirketimizde geride kalacak.