Thousands were killed or wounded.
 - Binlerce insan öldürüldü veya yaralandı
Six hundred thousand men were killed or wounded.
 - Altı yüz bin asker öldürüldü veya yaralandı.
The F1 champion Michael Schumacher sustained a serious head injury.
 - F1 şampiyonu Michael Schumacher ciddi bir kafa yarasına maruz kaldı.
It took Rei 20 days to get over her injury.
 - Yarasının iyileşmesi Rei'nin 20 gününü aldı.
Nobody else got hurt.
 - Başka hiç kimse yaralanmadı.
Was anybody else hurt?
 - Başka kimse yaralandı mı?
There may be some scars.
 - Bazı yara izleri olabilir.
The wound left a scar on my arm.
 - Yara kolumda bir iz bıraktı.
Tom is still a little sore.
 - Tom hâlâ biraz yaralı.
The nurses turned the patient regularly in order to prevent pressure sores.
 - Hemşireler yatak yaralarını önlemek için düzenli olarak hastayı çevirdi.
My canker hurts, so I can't really eat.
 - Ağız yaram ağrıyor, bu yüzden gerçekten yemek yiyemiyorum.
I have a ulcer in my mouth.
 - Ağzımda bir yaram var.
She touched the bruise on his arm.
 - Onun kolundaki yaraya dokundu.
I fell down and bruised my knee.
 - Düştüm ve dizimi yaraladım.