The chief engineer did research hand in hand with his assistant.
 - Başmühendis, asistanı ile el ele araştırma yaptı.
The girl did nothing but cry.
 - Kız ağlamaktan başka bir şey yapmıyor.
He doesn't know who built those houses.
 - O bu evleri kimin yaptığını bilmiyor.
She doesn't know who built those houses.
 - O bu evleri kimin yaptığını bilmiyor.
I'm doing this for you.
 - Bunu senin için yapıyorum.
I'm doing it for you.
 - Bunu senin için yapıyorum.
Can you do it in one day?
 - Onu bir günde yapabilir misin?
Did you do it by yourself?
 - Onu kendin mi yaptın?
Bottles of beer are made of glass.
 - Bira şişeleri camdan yapılır.
Beer bottles are made of glass.
 - Bira şişeleri camdan yapılır.
He is afraid of making mistakes.
 - Hata yapmaktan korkuyor.
He was guilty of making a mistake.
 - O, bir hata yapmaktan suçluydu.
The coroner is performing an autopsy on Tom to find out why he died.
 - Adli tabip onun neden öldüğünü bulmak için Tom üzerinde bir otopsi yapıyor.
Tom saved Mary's life by performing the Heimlich maneuver.
 - Tom Heimlich manevrasını yaparak Mary'nin hayatını kurtardı.
He cannot have done such a thing.
 - Öyle bir şey yapmış olamaz.
It can be done in a day.
 - O, bir günde yapılabilir.
She has made up her mind to go to America to study.
 - O, eğitim yapmak için Amerika'ya gitmeye karar verdi.
This stool is made up of leather and wood.
 - Bu tabure, deri ve tahtadan yapılmıştır.
What did you make of that?
 - Onunla ilgili ne yaptın?
Tom doesn't know what to make of this.
 - Tom bunun hakkında ne yapacağını bilmiyor.
The conference is to be held in Tokyo the day after tomorrow.
 - Konferans öbür gün yapılacak.
Before the match, an opening ceremony was held in the Yoyogi stadium.
 - Maçtan önce Yoyogi stadyumunda bir açılış töreni yapıldı.
They voted to create a committee.
 - Bir komite oluşturmak için oylama yaptılar.
Many atrocities were committed during the war.
 - Savaş boyunca birçok zulüm yapıldı.
Butter is made from cream.
 - Tereyağı kaymaktan yapılır.
Bottles of beer are made of glass.
 - Bira şişeleri camdan yapılır.
I know you can make it.
 - Yapabileceğini biliyorum.
The teacher is angry, so please do not make noise in the classroom!
 - Öğretmen kızgın, bu nedenle lütfen sınıfta gürültü yapmayın!
Many atrocities were committed during the war.
 - Savaş boyunca birçok zulüm yapıldı.
He committed an illegal act.
 - O, yasa dışı bir eylem yaptı.