His survival in the open ocean was a miracle; he had fully expected to die.
Please tell me where you will live.
 - Lütfen bana nerede yaşayacağını söyle.
Meerkats live in Africa.
 - Mirketler Afrika'da yaşar.
I love living with you.
 - Sizinle yaşamayı seviyorum.
I like living with you.
 - Seninle yaşamaktan hoşlanıyorum.
Long live the Soviet Union!
 - Çok yaşa Sovyetler Birliği!
Long live the brotherhood of all peoples.
 - Yaşasın tüm halkların kardeşliği.
Hurray! I have found it!
 - Yaşasın! Ben onu buldum!
Do you know where Miss Hudson lives?
 - Bayan Hudson'un nerede yaşadığını biliyor musunuz?
Tom knows a man who lives in Boston.
 - Tom Bostonda yaşayan bir adam tanıyor.
What animals inhabit those islands?
 - Şu adalarda hangi hayvanlar yaşar?
The region has never been inhabited by people.
 - Bölgede insanlar hiç yaşamadı.