Benim görüşüm seninkine benzer.
- My opinion is similar to yours.
Seninki çok garip bir hikaye.
- Yours is a very strange story.
Benim görüşüm seninkine benzer.
- My opinion is similar to yours.
Kendini benim yerime koy.
- Put yourself in my position.
Defter senin değil, onundur.
- The notebook is not yours. It's his.
O, senin bir arkadaşın mı?
- Is he a friend of yours?
Kaoru, şimdiye kadar en iyi tepki sizinki - büyük ödülü kazanırsınız.
- Kaoru, yours is the best reaction so far - you win the grand prize.
Sizinkinin şeklinde bir ceket istiyorum.
- I want a jacket shaped like yours.
Bizim okulumuz sizinkiyle aynı büyüklükte değildir.
- Our school was not the same size as yours.
O bakımdan benim görüşüm sizinkinden farklıdır.
- In that respect, my opinion differs from yours.
Bizim çocuklar okulda; sizinkiler nerede?
- Our children are at school; where are yours?
Sanırım bunlar sizinkiler.
- I think these are yours.
Tüm çabalarım seninkilerle karşılaştırıldığında hiçbir şey.
- All my efforts are nothing in comparison with yours.
Benim ayakkabılarım seninkilerden daha büyük.
- My shoes are bigger than yours.
Yours sincerely, Yours faithfully, Yours, Sincerely yours.