Yardımlarınızı vatandaşlara, eşlerine ve çocuklarına getirin.
- Bring your help to the citizens, and to their wives and children.
Eşler yaşadıkları sürece birbirlerine yardım etmeli.
- Husbands and wives should help each other as long as they live.
Kristy Anderson, Larry Ewing'in eşidir.
- Kristy Anderson is the wife of Larry Ewing.
Eşim de seni görmekten memnun olacak.
- My wife will be glad to see you, too.
Karısıyla İnternet üzerinden tanıştı.
- He met his wife online.
Lütfen karına selam söyle.
- Please say hello to your wife.
She's my wife. O benim karım.
Çirkin bir bayan eş bahçenin etrafındaki iyi bir çit gibidir.
- An ugly wife is a good fence around the garden.
Sessiz olabilen bir bayan eş Tanrının bir armağanıdır.
- A wife who can be quiet is a gift of God.
İş yerindeki adamların karının seni başka bir kadın için terk ettiğini duyuncaya kadar bekle.
- Wait till the guys at work hear that your wife left you for another woman.
O, karısını terk etti ve yarı yaşında bir kadınla aşk hayatı yaşıyor.
- He left his wife and shacked up with a woman half her age.
A new wife for the gander is introduced into the pen.