Yaklaşık dört inç kanat genişliğine sahiptir.
 - It has a wingspan of about four inches.
Uçmak için kanatlarım olsaydı, onu kurtarmaya giderdim.
 - If I had wings to fly, I would have gone to save her.
Hastanenin üç ek binası var.
 - The hospital has three wings.
Tom bana kol kanat gerdi.
 - Tom took me under his wing.
O bana kol kanat gerdi ve bildiği her şeyi bana öğretti.
 - She took me under her wing and taught me everything she knew.
Onu kanadından vurmak zorunda kalacağım.
 - I'll have to wing it.
Kuşlar, uçmak için kanatlarını çırparlar.
 - Birds flap their wings to fly.
İnsanlar uçmak için amaçlansalardı kanatları olurdu.
 - If humans were meant to fly, they would have wings.
Bu kuşun büyük kanatları onun çok hızlı uçmasını sağlar.
 - This bird's large wings enable it to fly very fast.
Hiçbir kuş gereğinden çok yükseğe uçmaz, eğer ki kendi kanatlarıyla uçuyorsa.
 - No bird soars too high if he soars with his own wings.
US A larger formation of two or more groups, which in turn control two or more squadrons.