Tom geldiği yoldan geri dönmek zorunda kaldı.
- Tom had to go back the way he'd come.
Tom doğduğu yere geri dönmek istemiyordu.
- Tom didn't want to go back to where he was born.
Sanırım sonunda Tom parasız kalacak ve eve geri gitmek zorunda kalacak.
- I imagine that Tom will eventually run out of money and have to go back home.
Boston'a Tom'suz geri gitmek zorunda kaldım.
- I had to go back to Boston without Tom.
Tom yakında eve geri dönecek.
- Tom will go back home soon.
Yağmur başlamadan önce geri dönelim.
- Let's go back before it begins to rain.
Sanırım sonunda Tom parasız kalacak ve eve geri gitmek zorunda kalacak.
- I imagine that Tom will eventually run out of money and have to go back home.
Şimdi eve geri gitsen iyi olur.
- You'd better go back home now.
Tom doğduğu yere geri dönmek istemiyordu.
- Tom didn't want to go back to where he was born.
Benim okula geri dönmek için çok fazla yaşlı olduğumu düşünüyor musunuz?
- Do you think I'm too old to go back to school?
You promised me that you'd pay up today, no going back on your word.
Bill and I go back to college.
... controversial years between 2001 and 2006. I went back to being a professor, then served ...
... And what happened, if you went back 10 years later, ...