verstopft

listen to the pronunciation of verstopft
Немецкий Язык - Турецкий язык
{fer'ştopft} tıkalı
engellenen
engellendi
sıkışmış
sıkışır
tıkanık
engellenmiş
engelledi
Английский Язык - Турецкий язык

Определение verstopft в Английский Язык Турецкий язык словарь

jammed
{s} sıkışık
clogged
tıkanmış

Tom Mary'nin tıkanmış boruyu temizlemesine yardım etmemi bekliyor. - Tom expects me to help Mary clean out the clogged pipe.

Makine, yağdan tıkanmış. - The machine was clogged with grease.

clogged
engel olunmuş
jammed
(Bilgisayar) sıkıştı

Araba frenleri sıkıştığında neredeyse bir kaza yapıyorduk. - We nearly had an accident when the car brakes jammed.

Yazıcının içinde bir kağıt parçası sıkıştı ve artık çalışmıyor. - A piece of paper got jammed in the printer and now it doesn't work.

jammed
karışmış
jammed
ezilmiş
jammed
tıklım tıklım
constipated
{f} kabızlık ver
jammed
{f} tıkıştır
clogged
engel ol
constipated
kabızlık ver(mek)
constipated
kabız

Bu gemi yolculuğundaki yiyecek beni ciddi bir şekilde kabız etti. - The food on this cruise made me severely constipated.

jammed
sıkıştırılmış
bunged up
tıkalı
constipated
kabizlik ver
jammed
{s} tıkanmış

Sokaklar arabalarla tıkanmış. - The roads are jammed with cars.

jammed
{s} sıkışmış

Burada birkaç sıkışmış tuş var. - There are a few keys here that are jammed.