Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Турецкий язык - Английский Язык
Определение vari̇dat в Турецкий язык Английский Язык словарь
- varidat
- income; revenue
- varidat
- drawings
Связанные Термины
Турецкий язык - Турецкий язык
Определение vari̇dat в Турецкий язык Турецкий язык словарь
- (Hukuk) Gelirler
- (Osmanlı Dönemi) (Vâride. C.) Kâr, gelir
- (Osmanlı Dönemi) Hatıra gelen, içe doğan
- (Osmanlı Dönemi) Vârid olan. Bir kimseye veya hazineye ait gelir ve paralar
- varidat
- Gelirler: "Bayraktar Çiftliğinden ayda beş bin lira geçiyor eline! Han hamam varidatı ayrı."- A. İlhan
- varidat
- Akla gelen, içe doğan düşünce
- varidat
- şeyh Bedrettin 'in Tanrı, evren ve insan hakkındaki görüşlerini içeren ünlü yapıtı
- vâridât
- (Osmanlı Dönemi) gelirler, kârlar
- Vâridat
- (Osmanlı Dönemi) DAHL
Связанные Термины
vari̇dat
Расстановка переносов
va·ri̇·datResimler
История
Избранное