Yakında bir telefon var mı?
- Is there a telephone nearby?
Yakında bir yangın patlak verdi.
- A fire broke out nearby.
Onu yakındaki bir eve taşıdılar.
- They carried him to a nearby house.
Ambülansla hemen yakındaki hastaneye kaldırıldı.
- He was rushed by ambulance to the nearby hospital.