Tom'un ölümü bir kazaydı.
- Toms Tod war ein Unfall.
Joan bu kazada sol elini kırdı.
- Joan hat sich bei diesem Unfall die linke Hand gebrochen.
Kaza çok fazla ölüme neden oldu.
- The accident has caused many deaths.
O çalışırken bir kaza yaptı.
- While working, he had an accident.
Petrolün keşfi şanslı bir rastlantıydı.
- The discovery of oil was a lucky accident.
Bu, rastlantı değildi.
- This was no accident.
Kazara Jane ile karşılaştım.
- I met Jane by accident.
Tom havuçları dilimlerken kazara elini kesti.
- Tom accidentally cut his hand when he was slicing carrots.
Yoğun trafikteki zincirleme bir kazaydı.
- There was a chain-reaction crash during rush hour.
Karşılaşmamız oldukça raslantıydı.
- Our meeting was quite accidental.
Ben onun hakkında tamamen tesadüfen öğrendim.
- I only found out about it purely by accident.
Tesadüfen onunla karşılaştım.
- I met her by accident.