uçaktayım

listen to the pronunciation of uçaktayım
Турецкий язык - Английский Язык

Определение uçaktayım в Турецкий язык Английский Язык словарь

uçak
airplane

My father can fly an airplane. - Babam uçak uçurabiliyor.

The airplane took off on time. - Uçak zamanında kalktı.

uçak
{i} aeroplane

Tom likes making paper aeroplanes. - Tom kağıt uçak yapmaktan hoşlanır.

The aeroplane landed safely. - Uçak güvenli bir şekilde indi.

uçak
aircraft

This aircraft is capable to dogfight and bomb at the same time. - Bu uçak it dalaşı yaparken, bombalama yapabilme kabiliyetine sahip.

Please remain seated until the aircraft arrives at the gate. - Lütfen uçak kapıya varıncaya kadar oturmuş olarak kalın.

uçak
{i} plane

The plane arrived exactly at nine. - Uçak tam olarak dokuzda vardı.

It's a miracle he wasn't killed in the plane crash. - Onun uçak kazasında ölmemiş olması bir mucize.

uçak
{i} craft
Uçak
fixed-wing aircraft
uçak
airbus
uçak
crafts
uçak
aircon
uçak
aircrafts
uçak
aeroplane, plane, airbus, aircraft, craft, airplane
uçak
airship
uçak
kite
uçak
aero

Tom likes making paper aeroplanes. - Tom kağıt uçak yapmaktan hoşlanır.

The aeroplane landed safely. - Uçak güvenli bir şekilde indi.

Турецкий язык - Турецкий язык

Определение uçaktayım в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Uçak
(Hukuk) TAYYARE
Uçak
demir kuş
uçak
Kanatlarının altına havanın yaptığı basınç yardımıyla yükselip ilerleyebilen motorlu hava taşıtı, tayyare
uçak
(Osmanlı Dönemi) tayyâre