Hasarlı bagaj için hiç tazminat aldın mı?
- Did you receive any compensation for the damaged luggage?
Hasarlı saygınlığını onarmayı denedim.
- I tried to repair his damaged prestige.
Çatı fırtınadan zarar görmüştü.
- The roof was damaged by the storm.
Zarar görmüş itibarını tamir etmeye çalıştım.
- I tried to repair his damaged prestige.
Sami kariyerini kurtardı.
- Sami salvaged his career.
Bir Belçika mezarlığındaki korkunç helikopter kazası, kurtarıcılar şimdiden 500'den fazla ceset çıkardılar.
- Horrible helicopter accident in a Belgian cemetery, the rescuers have already salvaged more than 500 corpses.
Belki ona yanlışlıkla hasar verdim.
- Maybe I accidentally damaged it.
Sami, Leyla'nın itibarına hasar verdi.
- Sami damaged Layla's reputation.
Kuraklık oradaki tüm ürünlere zarar verdi.
- The drought damaged all the crops there.
Tayfun tarafından çatımıza zarar verildi.
- We got our roof damaged by the typhoon.