Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to press onward or forward

listen to the pronunciation of to press onward or forward
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to press onward or forward в Английский Язык Турецкий язык словарь

urge
{i} dürtü

Bir roman yazmak için ani bir dürtü hissetti. - He felt a sudden urge to write a novel.

Ben alkışlama dürtüsüne karşı koyamadım. - I couldn't resist the urge to applaud.

urge
{i} teşvik

Tom Mary'yi sanat eğitimi alması için teşvik etti. - Tom urged Mary to study art.

O, onu dikkatli sürmesi için teşvik etti. - She urged him to drive carefully.

urge
{f} ısrar etmek
urge
{f} ileri sürmek
urge
{i} arzu

Tom Mary'yi öpmek için bir arzu hissetti. - Tom felt an urge to kiss Mary.

Tom kaçma arzusu hissetti. - Tom felt the urge to run away.

urge
{f} baskı yapmak
urge
şiddetli istek
urge
{f} ısrarla tavsiye etmek
urge
zorlamak
urge
{f} teşvik et

O, onu dikkatli sürmesi için teşvik etti. - She urged him to drive carefully.

Tom Mary'yi sanat eğitimi alması için teşvik etti. - Tom urged Mary to study art.

urge
sevketmek
urge
gereksinim
urge
sıkıştırmak
urge
ısrarla anlatmak
urge
(fiil) ileri sürmek, sevketmek, ısrarla tavsiye etmek, ısrar etmek, sıkıştırmek, zorlamak, baskı yapmak, teşvik etmek
urge
itici kuvvet
urge
{f} sıkıştırmek
Английский Язык - Английский Язык
urge
to press onward or forward

    Расстановка переносов

    to Press on·ward or for·ward

    Турецкое произношение

    tı pres ônwırd ır fôrwırd

    Произношение

    /tə ˈpres ˈônwərd ər ˈfôrwərd/ /tə ˈprɛs ˈɔːnwɜrd ɜr ˈfɔːrwɜrd/
Избранное