Ordu savaş sırasında bir dizi görkemli eylemlerde yer aldı.
- The army was involved in a number of brilliant actions during the battle.
O, yankesicilik eyleminde yakalandı.
- He was caught in the act of pickpocketing.
Davranışlarımı açıklamak benim için zor.
- It's hard for me to explain my actions.
Bu çok nazik bir davranıştı.
- That was a very kind act.
İşe git, çocuklarını okula gönder. Modayı takip et, normal hareket et, kaldırımda yürü, televizyon izle. Yaşlılığın için para biriktir. Kanunlara uy. Benimle birlikte tekrarla: Ben özgürüm.
- Go to work, send your kids to school. Follow fashion, act normal, walk on the pavements, watch TV. Save for your old age. Obey the law. Repeat with me: I am free.
Newton'un üçüncü hareket kanununa göre her eylemin eşit ve zıt tepkisi vardır.
- According to Newton's Third Law of Motion Every action has an equal and opposite reaction.
Dan hasta numarası yapmadı bile.
- Dan didn't even act sick.
Aslında, bunu bilmem gerekir. Bir dakika bekle, hatırlamama izin ver, Kesinlikle! Radyum elementinin atom numarası 88'dir
- Actually, I should know it. Wait a minute, let me remember. Exactly! The atomic number of radium is 88.
Tom deniz evinin yasa dışı eylemler için kullanıldığını bilmediğini iddia etti.
- Tom claimed that he didn't know his beach house was being used for illegal activities.
Ceza hukuku, ceza yasası olarak da bilinen, bir suç olarak sınıflandırılmış olan bir hareket için takibat gerektirir.
- Criminal law, also known as penal law, involves prosecution for an act that has been classified as a crime.
Son günlerde tuhaf davranmaktaydı.
- She's been acting odd lately.
Çocuklar yetişkinler gibi davranmak isterler.
- Children want to act like grown-ups.
O, Amerikan sahnesinde en iyi aktör oldu.
- He became the finest actor on the American stage.
Aktris, sahne üzerinde geriye düştü.
- The actress fell backward over the stage.
Filmde oynamak ister misin?
- Do you want to act in a movie?