Yönetici ona iki haftalık ücreti avans verdi.
 - The manager advanced him two weeks' wages.
O bir sonraki romanı için büyük bir avans aldı.
 - She received a large advance for her next novel.
Tıptaki son gelişmeler dikkat çekicidir.
 - The recent advances in medicine are remarkable.
Tıptaki son gelişmeler dikkat çekiyor.
 - Recent advances in medicine are remarkable.
Dan, Linda'nın seksüel önerisini reddetti.
 - Dan rejected Linda's sexual advances.
Müdür, toplantıda bir öneri ileri sürdü.
 - The manager advanced a proposal at the meeting.
Peşin olarak ödemek zorunda olacaksın.
 - You're going to have to pay in advance.
O peşin olarak ödünç para aldı.
 - He borrowed the money in advance.
Yine, köktenci ideolojiler büyük tarihsel ilerlemelere karşı çıkarlar.
 - Once more, the fundamentalist ideologies oppose to the great historical advances.
Japon endüstrisi savaştan beri büyük ilerlemeler kaydetti.
 - Japanese industry has made great advances since the war.