Saçımı kurulamak, makyaj yapmak ve giyinmek zorundayım.
 - I have to dry my hair, put on makeup and get dressed.
Tom köpeği kurulamak için eski havluları kullanırdı.
 - Tom used old towels to dry the dog.
Kurutmak için giysilerini dışarıya as!
 - Hang your clothes out to dry!
Ah sevgilim, yağmur yağıyor, ve ben zaten çamaşırı kurutmak için dışarı astım; ne yapmalıyım?
 - Oh dear, it's raining, and I've already hung the laundry out to dry; what shall I do?
Mary kuru gözleri için göz damlaları kullanır.
 - Mary uses eyedrops for her dry eyes.
Bu giysiler nihayet kuru.
 - These clothes are finally dry.
Bu çok yavan bir açıklama.
 - That's a very dry explanation.
Onun mizah duygusu çok yavan.
 - His humor is very dry.
Niçin saçını kurutuyorsun?
 - Why are you drying your hair?
Bir saç kurutma makinesi getirdin mi?
 - Did you bring a hair dryer?
Aslında bir pınar vardı, ama kurumuştu.
 - There was a spring indeed, but it was dry.