to look in (a place) for something

listen to the pronunciation of to look in (a place) for something
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to look in (a place) for something в Английский Язык Турецкий язык словарь

search
araştırmak

Her odayı dikkatlice araştırmak için zamanımız yok. - We don't have time to search every room carefully.

İstihdamı araştırmak için Tokyo'ya geldi. - He came to Tokyo in search of employment.

search
aramak

O, kayıp çocuğunu aramak için gitti. - She went in search of her lost child.

Birçok insan altın aramak için Batı'ya gitti. - Many men left for the West in search of gold.

search
araştırma

O, hasta bebeği için doktor araştırmaya gitti. - She went in search of a doctor for her sick baby.

Tam bir vücut araştırması için seçileceğimi bir an bile asla hayal etmedim. - I never for a moment imagined that I'd be singled out for a full body search.

search
{f} 1. araştırmak, aramak: We are searching for an inexpensive apartment. Ucuz bir daire arıyoruz. They searched the house from top to bottom
search
(Askeri) ARAŞTIRMAK: Bir hava hedefinin yerini tespit etmek üzere, ışıldak ve radar huzmesini semada bir saha üzerinde ileri hareket ettirmek
search
{f} incelemek
search
gemide araştırma yapma
search
araştırmak, aramak: We are searching for an inexpensive apartment. Ucuz bir daire arıyoruz. They searched the house from top to bottom
search
search out araştırıp öğrenmek
search
{f} sondalamak [tıp.]
search
dikkatle tetkik ve teftiş etmek
search
arama tarama yapmak
search
yoklamak
search
üstünü aramak
search
yoklama
search
bakma
search
(fiil) araştırmak, aramak, üstünü aramak, yoklamak, incelemek, sondalamak [tıp.], gedik açmak (mermi)
Английский Язык - Английский Язык
search

I searched the garden for the keys and found them in the vegetable patch.

to look in (a place) for something

    Расстановка переносов

    to look in (a place) for some·thing

    Произношение

Избранное