to look at minutely

listen to the pronunciation of to look at minutely
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to look at minutely в Английский Язык Турецкий язык словарь

study
çalışmak

Dışarıdaki gürültü sinirime dokunduğu için canım çalışmak istemedi. - I didn't feel like studying because the noise outside was getting on my nerves.

Yarın on saat çalışmak zorunda kalacağım. - I'll have to study ten hours tomorrow.

study
{i} tetkik
study
{i} görülecek şey
study
{i} çalışma odası

Sık sık kendini çalışma odasına kapatır ve böyle şeyler yazar. - He often shuts himself up in the study and writes things like this.

Yazar çalışma odasında kendini öldürdü. - The author killed himself in his study.

study
öğrenme

O, müzik öğrenmek için İtalya'ya gitti. - He went to Italy in order to study music.

Tom Fransızca öğrenme niyetiyle Fransaya geldi. - Tom came to France with the intention of studying French.

study
okulda okumak
study
etüt etmek
study
inceleme

Diğer galaksilerde hayat olsa bile, insanın onları incelemek için ışık hızında seyahat etmesi imkansızdır. - Even if there is life in other galaxies, it is impossible for man to travel at the speed of light to study them.

Bir portre yapmaya hazırlanırken, arkadaşlarım konuyu yakından incelemek için bir sürü fotoğraf çeker. - In preparation for painting a portrait, my friend takes many photographs in order to study the subject closely.

study
(çimke) bandıkmak
study
{f} gözetmek
study
{f} çalışma yapmak

Çalışma yapmak için çok yorgunum. - I'm too tired to do study.

study
(isim) öğrenim, tahsil, tetkik, çalışma, inceleme, araştırma, araştırma konusu, görülecek şey, çalışma odası, taslak, eskiz, deneme, ön çalışma, etüt, rol ezberleme
study
{i} taslak
study
{f} çabalamak
study
{f} öğrenmek

İngilizce öğrenmek için Amerika'ya gitti. - He went to America to study English.

Öğrenmek için her gün okula gider. - He goes to school to study every day.

study
{i} müz. etüt
study
{i} ön çalışma
study
(fiil) eğitimini görmek, okumak, öğrenmek, çalışmak, çalışma yapmak, araştırmak, incelemek, gayret etmek, çabalamak, gözetmek, saygılı olmak
study
araştırma konusu veya sahası
study
alıştırma taslak
Английский Язык - Английский Язык
study

He studied the map in preparation for the hike.

To look at
view

Try to look at it from Tom's point of view. - Try to look at it from Tom's point of view.

to look at minutely

    Расстановка переносов

    to look at min·ute·ly

    Турецкое произношение

    tı lûk ät mînıtli

    Произношение

    /tə ˈlo͝ok ˈat ˈmənətlē/ /tə ˈlʊk ˈæt ˈmɪnətliː/
Избранное