Английский Язык - Турецкий язык
Определение to join in sexual intercourse; to copulate в Английский Язык Турецкий язык словарь
- couple
- {i} çift
Onlar iyi bir çifttir.
-They are a good couple.
Yeni çift balayında Hawaii'ye gitti.
-The new couple have gone off to Hawaii on their honeymoon.
- couple
- {i} eş
Genç çifte bir hastabakıcı tarafından eşlik edildi.
-The young couple was accompanied by a chaperone.
Eş cinsel çiftler evlenebilmeli.
-Same-sex couples should be able to get married.
- couple
- {i} iki
Siz ikiniz çok güzel bir çiftsiniz.
-You two make a nice couple.
O benden yalnızca iki yaş büyük.
-He's only a couple of years older than me.
- couple
- kan koca
- couple
- karı koca
- couple
- iki-üç
- couple
- (hayvan) çiftleşmek
- to join in
- katılmak için
- couple
- couple çiftleş/birleş
- couple
- {f} bağlamak, bitiştirmek, birleştirmek
- couple
- a couple of dollars aşağı yukarı iki dolar
- couple
- (fiil) eşleştirmek, birleştirmek, çiftleştirmek, bağlamak, birleşmek; ilişkiye girmek, çiftleşmek
- couple
- {f} birleştirmek
- couple
- çift,v.birleştir: n.çift
- couple
- iki üç
- couple
- (Tekstil) kenetlemek
- couple
- birleşti
- couple
- {f} ilişkiye girmek
- couple
- iki eşit ve birbirine zıt kuvvet
Связанные Термины
Английский Язык - Английский Язык
Определение to join in sexual intercourse; to copulate в Английский Язык Английский Язык словарь
- couple
She had the brilliant inventor and craftsman Daedalus construct her an artificial cow, in which she hid and induced the bull to couple with her.
to join in sexual intercourse; to copulate
Расстановка переносов
to join in sex·u·al intercourse; to co·pu·lateПроизношение
Resimler
История
Избранное