Bu kumaş iyi ütülenir.
- This cloth irons well.
Tom'un eskiden uyuduğu odada bir dikiş makinesi ve bir ütü masası var.
- There is a sewing machine and an ironing board in the room where Tom used to sleep.
Bu gömleği yine ütülemek zorunda kaldım! Son kez!
- I had to iron his shirts again! It's the last time!
Onların işi giysileri ütülemek.
- Their job is to iron clothes.
Altın demirden daha ağırdır.
- Gold's heavier than iron.
Altın demirden daha ağırdır.
- Gold is heavier than iron.
Tom elbiselerini ütüledi.
- Tom ironed his clothes.
Gömleğin ütülenmesi gerekiyor.
- The shirt needs ironing.
Bu tekne üstün kaliteli alüminyum ve yüksek güçlü demir ile yapılır.
- This boat is made with high grade aluminum and high strength iron.
Köprü demirden yapılmış.
- This bridge is made of iron.
Bu kupa demirden yapılmıştır.
- This mug is made of iron.
Tom'un Mary'nin cinayet gecesi için sıkı bir mazereti var.
- Tom has an ironclad alibi for the night of Mary's murder.
Bu tekne üstün kaliteli alüminyum ve yüksek güçlü demir ile yapılır.
- This boat is made with high grade aluminum and high strength iron.
Demir altından daha serttir.
- Iron is harder than gold.
... Earth's ancient seas are full of iron particles, ...
... out there and cured the damn thing. Today we have no iron lungs, but we have something ...