Hepimiz halkın önünde bir şarkı söylemeye utandık.
 - We all felt embarrassed to sing a song in public.
Birlikte şarkı söylemekten hoşlandık.
 - We enjoyed singing songs together.
Ben şarkı söylemeyi sürdürdüm.
 - I carried on singing.
Birlikte şarkı söylemekten hoşlandık.
 - We enjoyed singing songs together.