Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to end one's own marriage in this way

listen to the pronunciation of to end one's own marriage in this way
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to end one's own marriage in this way в Английский Язык Турецкий язык словарь

divorce
boşanmak

Mary'nin boşanmak istediğini duydum. - I heard that Mary wants a divorce.

Ona boşanmak istediğini söyledi. - She told him she wanted a divorce.

divorce
boşamak

Sami, Leyla'yı boşamak niyetinde değildi. - Sami didn't intend to divorce Layla.

divorce
{i} boşanma

Cidden boşanmayı düşünüyor musun? - Are you seriously thinking about getting a divorce?

Onun için boşanma tek dezavantajla iyi bir buluş: ilk önce evlenmek zorundasın. - For him, divorce is a good invention, with one sole disadvantage: you have to get married first.

divorce
{i} boşama

Haklı bir sebep söylemezsen seni boşamayacağım. - I won't divorce you unless you give me a legitimate reason.

Gerçekten Tom'u boşamayı istemiyorsun, değil mi? - You never really wanted to divorce Tom, did you?

divorce
{f} ayırmak
divorce
divorcee boşanmış kimse
divorce
talâk
divorce
kocasından ayrılmak
divorce
eşinden ayrılmak
divorce
dul adam
divorce
{i} ayrılma, ayrılık
divorce
{f} ayrılmak

Mary'nin ondan ayrılmak istediğini haber aldım. - I got word that Mary wants to divorce him.

divorce
{i} ayrılık

Boşanmalar, boşanan çiftlerin ortak arkadaşlarını zor durumda bırakabilir, özellikle de ayrılık sert ve tantanalı olmuşsa. - Divorce can put mutual friends of the divorcing couple in a difficult position, particularly if it's an acrimonious split.

Boşanma genellikle acı bir ayrılıktır. - Divorce is generally a painful parting.

divorce
alâkasını kesmek
divorce
ayrılık/boşanma
divorce
boşa

O, yıllar süren mutsuzluktan sonra onu boşadı. - He divorced her after years of unhappiness.

Boşanmayı kabul edeceğim. - I will consent to the divorce.

Английский Язык - Английский Язык
divorce

Lucy divorced Steve when she discovered that he had been unfaithful.

To end ones own marriage in this way
divorce
to end one's own marriage in this way

    Расстановка переносов

    to end one's own mar·riage in this way

    Турецкое произношение

    tı end wʌnz ōn merîc în dhîs wey

    Произношение

    /tə ˈend ˈwənz ˈōn ˈmerəʤ ən ᴛʜəs ˈwā/ /tə ˈɛnd ˈwʌnz ˈoʊn ˈmɛrɪʤ ɪn ðɪs ˈweɪ/
Избранное