Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Devenin belini kıran son saman çöpü.
- The last straw breaks the camel's back.
Bu sayfanın son güncellenme tarihi: 2010.11.03
- Date of last revision of this page: 2010-11-03
Tom son dört yılda iki kez alkollü araba sürmekten mahkûm edildi.
- Tom has been convicted of drunken driving twice in the last four years.
Onun geçen aydan beri hasta olduğunu duydum.
- I hear he has been ill since last month.
O, geçen yıl o şirket için çalışmaya başladı.
- He began to work for that company last year.
Son olarak o Amerika'ya gitti.
- Lastly, she went to America.
Tom son olarak vardı.
- Tom was the last to arrive.
Eylemciler en son Brezilya'nın uzak, ormanlık bir köşesinde görüldüler.
- The activists were last seen in a remote, forested corner of Brazil.
Tom'u en son ne zaman gördün?
- When did you last see Tom?
Yağmur bir hafta sürdü.
- The rain lasted a week.
Yağmur beş gün sürdü.
- The rain lasted five days.
Tom geçen yaz yakın bir ölüm deneyimi yaşadı.
- Tom had a near death experience last summer.
Geçen yıl Flipinlerde, depremler ve deprem dalgaları 6000'den fazla kişinin ölümüne sebep oldu.
- Last year in the Philippines, earthquakes and tidal waves resulted in the deaths of more than 6,000 people.
O, son kez yaptığından daha iyi yaptı.
- He has done better than last time.
Mağazaya gidiyorum ve kimi görüyorum? Onunla son kez buluştuğumuzdan beri kendisinde neler gittiğini bana hemen anlatmaya başlayan bir Amerikan arkadaşımı.
- I go into the store, and who do I see? An American friend, who immediately begins to tell me what has been going on with him since we last met.