to bring upon oneself

listen to the pronunciation of to bring upon oneself
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to bring upon oneself в Английский Язык Турецкий язык словарь

attract
{f} cezbetmek
attract
{f} çekmek

Çocuklar bazen sırf ilgi çekmek için ağlarlar. - Children often cry just to attract attention.

Tom dikkat çekmek istemiyordu. - Tom didn't want to attract attention.

attract
cekici
attract
çek

Onun görünümünü çekici bulurum. - I find her appearance attractive.

Onun kız yeğeni çekici ve yaşına göre olgundur. - His niece is attractive and mature for her age.

attract
cazip

Senin önerin çok cazip ama onun hakkında düşünmek zorunda kalacağız. - Your offer is very attractive, but we will have to think about it.

Payınızdan memnun değilseniz, onu biraz daha cazip yaparım. - If you are not satisfied with your share, I'll make it a bit more attractive.

attract
attractively güzel
attract
alımlı

Sanırım o, alımlı ve çekici. - I think she is charming and attractive.

attract
cazip attractive cazibeli
attract
cezbetmek attractile çekici
attract
alımlı surette attractiveness çekicilik
attract
cazibe

Ben kızın cazibesine kapıldım. - I was attracted to the girl.

Mary çok cazibeli bir kadın. - Mary is a very attractive woman.

Английский Язык - Английский Язык
attract
to bring upon oneself

    Расстановка переносов

    to bring up·on one·self

    Турецкое произношение

    tı brîng ıpän wʌnself

    Произношение

    /tə ˈbrəɴɢ əˈpän ˌwənˈself/ /tə ˈbrɪŋ əˈpɑːn ˌwʌnˈsɛlf/
Избранное