Atina'ya giden bir yük gemisi, bir iz bırakmadan Akdeniz'de battı.
 - A cargo vessel, bound for Athens, sank in the Mediterranean without a trace.
Los Angeles'a giden bir uçağa bindi.
 - He boarded a plane bound for Los Angeles.
O şekilde olması zorunluydu.
 - It was bound to happen that way.
Er ya da geç onun olacağı zorunluydu.
 - It was bound to happen sooner or later.