Saldırıların ardındaki kimdi?
- Who was behind the attacks?
Tom'un parmaklılar ardındaki zamanı bitti.
- Tom's time behind bars is over.
Chris fen dersinde geriye düşme riskinde.
- Chris risks falling behind in the science class.
Tom koltuğunda geriye doğru yaslandı ve ellerini başının arkasına koydu.
- Tom leaned back in his chair and put his hands behind his head.
Ekstra yiyeceği geride bırakmaya karar verdiler.
- They decided to leave extra food behind.
Onu durdurmaya çalıştım, ama beni geride bıraktı.
- I tried to stop him, but he left me behind.
Arkadaşlarına ayak uydurmadığı için, o sonunda geride kaldı.
- Unable to keep up with his friends, he fell behind at last.
Beni arkada bırakmayın!
- Don't leave me behind!
Arkadan saldırıya uğradık.
- We were attacked from behind.
Ben, birinin arkadan adımı seslendiğini duydum.
- I heard someone call my name from behind.
Otobüs tarifenin gerisindeydi.
- The bus was behind schedule.
Belirlenmiş sürenin on dakika gerisindesin.
- You are ten minutes behind the appointed time.
Evin arkasında büyük bir bahçe vardı.
- There was a large garden behind the house.
Görevli memur arkasından yaşlı bir adamın geldiğini hissetti.
- The police officer on duty sensed an elderly man coming up behind him.
Tren bugün on dakika geç kaldı.
- The train is ten minutes behind today.
Tom parmaklıklar ardında birkaç yıl geçirdi.
- Tom spent a few years behind bars.
Saat on dakika geri kalmış.
- The clock is ten minutes behind.
Diğerlerinin ardından kötü konuşmamalısın.
- You must not speak ill of others behind their backs.
Güneş bulutların ardından çıktı.
- The sun came out from behind the clouds.
... on the back of a creature ...
... The index at the back of a book, and after all that's ...