Burada kısa süre dinlenelim. Bacaklarım yorgun ve ben daha fazla yürüyemiyorum.
- Let's take a short rest here. My legs are tired and I can't walk any more.
Onların hepsinin, kolları, bacakları, ve kafaları var,onlar yürürler ve konuşurlar, ama şimdi onlara farklı yapmak isteyen bir şey var.
- They all have arms, legs, and heads, they walk and talk, but now there's SOMETHING that wants to make them different.
Ben istasyona kadar koşmak zorunda kaldım.
- I had to run to the station.
Ben treni yakalamak için gerçekten koşmak zorunda kaldım.
- I really had to run for it to catch the train.
Bir bebek olarak dört ayak üzerinde emekler, sonra iki bacak üstünde yürümeyi öğrenir, sonunda yaşlılıkta bir değneye ihtiyacı olur.
- It crawls on all fours as a baby, then learns to walk on two legs, and finally needs a cane in old age.
O, tüm ayak işlerini yaptı.
- He did all the legwork.
He was a descendant of Julius Caesar.
- O, Julius Caesar'ın torunu.
We want to leave our descendants a clean and green earth.
- Torunlarımıza temiz ve yeşil bir dünya bırakmak istiyoruz.
I didn't know your grandchildren lived in Boston.
- Torunlarının Boston'da yaşadığını bilmiyordum.
My parents really love their grandchildren.
- Ebeveynlerim torunlarını gerçekten seviyor.
Hussein, the grandson of Prophet Mohammad, was martyred in Karbala in the year 680.
- Hz. Muhammed'in torunu Hz. Hüseyin 680 yılında Kerbela'da şehit edildi.
Living in a colony on Titan, Tomas' grandson was a clone of his son, who was a clone of himself, Tomas. They were three generations of clones.
- Titan'da bir kolonide yaşamak: Tomas'ın torunu, Tomas'ın kendi klonu olan oğlunun klonuydu. Onlar üç kuşak klondu.
She searched for her granddaughter who had been taken away.
- O kaçırılan torununu aradı.
I have a granddaughter about your age.
- Yaklaşık senin yaşında bir kız torunum var.
My parents really love their grandchildren.
- Ebeveynlerim torunlarını gerçekten seviyor.
An old man sat surrounded by his grandchildren.
- Yaşlı bir adam etrafı torunlarıyla çevrili olarak oturdu.
... They drop and they get up and they just run around. ...
... first run down the street on her bicycle without the training wheels because she rides past ...