Ben uçuşumu kaçırmak istemiyorum.
 - I don't want to miss my flight.
Trenimi kaçırmak istemiyorum.
 - I don't want to miss my train.
Tom Mary'ye ateş etti fakat ıskaladı.
 - Tom shot at Mary, but he missed.
Kuşa ateş etti fakat ıskaladı.
 - He shot at the bird, but missed it.
Mezuniyet töreninde mezun olan öğrencilerin adlarını söylemeyi unutmak şaşırtıcı bir başarısızlıktır.
 - Forgetting to say the graduating student's name at the graduation ceremony was a colossal miss.
Eğer senin düzenli desteğin olmasa, benim misyonum başarısızlıkla sonuçlanırdı.
 - But for your steady support, my mission would have resulted in failure.
Sizinle tanışmak bir onurdur, hanımefendi.
 - It's an honor to meet you, miss.
Aşçılığını özleyeceğim.
 - I'll miss your cooking.
Hepimiz seni özledik.
 - We've all missed you.