Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

those who perform a particular kind of skilled work

listen to the pronunciation of those who perform a particular kind of skilled work
Английский Язык - Турецкий язык

Определение those who perform a particular kind of skilled work в Английский Язык Турецкий язык словарь

trade
{f} takas etmek

İşleri takas etmek ister misiniz? - Would you like to trade jobs?

Koltukları takas etmek ister misin? - Would you like to trade seats?

trade
{i} alım satım
trade
{i} meslek

Bazı elektrikçiler üniversiteye gitme yerine çıraklık sistemi içinde mesleklerini öğrenirler. - Some electricians learn their trade within an apprenticeship system instead of going to college.

Bütün meslekleri bilir ama hiçbirinin ustası değil. - Jack of all trades, and master of none.

trade
aksata
trade
alışveriş
trade
değiş tokuş etmek

Ben bu bebeği istemiyorum. Ben senin bebeğini istiyorum. Değiş tokuş etmek ister misin? - I don't want this doll. I want your doll. Do you want to trade?

trade
sanat
trade
almak

Avustralya'da ocak ayında esnaf hizmetini almak mümkün değildir. Onların hepsi tatildedirler. - It is impossible to obtain the services of a tradesman in January in Australia. They are all on holiday.

trade
satmak
trade
değişmek
trade
(in/with ile) ticaret yapmak
trade
ticaret

Tom ticaretin bütün hilelerini bilir. - Tom knows all the tricks of the trade.

Ülke, dış ticaret açığını telafi etmek için çok çabalıyor. - The country is trying hard to make up for her trade deficit.

trade

Elinden her iş gelir ama hiç birinde uzman değil. - Jack of all trades, master of none.

Tokyo borsasında, aşağı yukarı 450 şirketin hisse senetleri sayaç üzerinde işlem gördü. - In the Tokyo stock market, stocks of about 450 companies are traded over the counter.

trade
alışveriş etmek
trade
trade agreement ticari anlaşma
trade
{i} zanaat, iş
trade
(fiil) ticaret yapmak, iş yapmak, takas etmek
trade
i., k.dili. alize
trade
{f} (for) trampa etmek, değiş tokuş etmek: I'll trade you this horse for that pony of
Английский Язык - Английский Язык
trade

The skilled trades were the first to organize modern labor unions.

those who perform a particular kind of skilled work

    Расстановка переносов

    those who per·form a par·ti·cu·lar kind of skilled work

    Турецкое произношение

    dhōz hu pırfôrm ı pırtîkyılır kaynd ıv skîld wırk

    Произношение

    /ˈᴛʜōz ˈho͞o pərˈfôrm ə pərˈtəkyələr ˈkīnd əv ˈskəld ˈwərk/ /ˈðoʊz ˈhuː pɜrˈfɔːrm ə pɜrˈtɪkjəlɜr ˈkaɪnd əv ˈskɪld ˈwɜrk/
Избранное