this time, situation

listen to the pronunciation of this time, situation
Английский Язык - Турецкий язык

Определение this time, situation в Английский Язык Турецкий язык словарь

here
burda

Afedersiniz ,Downing sokağına burdan nasıl ulaşırım? - Pardon me, how do I get to Downing Street from here?

Sen burda bir öğrenci değil misin? - Aren't you a student here?

here
bunda

Bana bunda yardım etmek için burada olmana memnun oldum. - I'm glad you're here to help me with this.

Buyrun, bundan bir lokma deneyin. - Here, try a bite of this.

here
(Bilgisayar) burayı

Lütfen burayı imzalayın. - Please sign your name here.

Guguk kuşları burayı ilkbaharda ziyaret ederler. - Cuckoos visit here in spring.

here
Here goes! işte başlıyorum
here
işte

İşte sizin için biraz haber. - Here's some news for you.

İşte onun yaşadığı ev. - Here's the house where he lived.

here
burada

Yarın ben burada olacağım. - I will be here tomorrow.

Lütfen değerli şeyleri burada bırakmayın. - Please don't leave valuable things here.

here
buraya

Arabanızı buraya park edemezsiniz. - You cannot park your car here.

Buraya dün akşam altıda geldik. - We arrived here at six yesterday evening.

here
hey

Hey, buradan çıkalım. - Hey, let's get out of here.

Hey, hemen buraya gelebilir misin? - Hey, could you come up here right away?

here
geldin mi? işte! Look here
here
halihazIrda
here
z. burada; buraya; burası
here
bu dünyada
here
Ha
here
BurayaBaksana
here
here and there şurada burada
here
bu hayatta
here
şimdiki halde
Английский Язык - Английский Язык
here
this time, situation
Избранное