Noel için nineme bir gömlek vereceğim.
- I'll give grandma a shirt for Christmas.
Anneannemin ölümü büyük bir şok oldu.
- My grandmother's death was a big shock.
Kız kardeşim anneanneme benzer.
- My sister resembles my grandmother.
Noel için nineme bir gömlek vereceğim.
- I'll give grandma a shirt for Christmas.
Tom dedesi ve ninesiyle Fransızca konuşur.
- Tom speaks French to his grandparents.
Büyükannem bir motosiklet sürebilir, ve dahası bir bisikleti de.
- My grandmother can ride a motorcycle, and what's more, a bicycle.
Büyükannem bana istediğimden daha fazlasını verdi.
- My grandmother gave me more than I wanted.
Büyük anne hamur ona yapışmasın diye oklavanın üstüne un serpti.
- Grandma sprinkled flour on the rolling pin so the dough wouldn't stick to it.
Büyük annem ve büyük babam için kaygılanıyoruz.
- We're worried about Grandma and Grandpa.
Büyükannem sadece biraz çorba içti.
- My grandma just drank a bit of soup.
Büyükannemin kurabiyesi için bir tarife bulduk.
- We found a recipe for grandma's cookies .
Babaannenin ani ölümünden sonra, büyükbaba hızla yaşlanmaya başladı.
- After Grandma's sudden death, Grandpa began to age rapidly.
Babaannem eğildi ve bir iğne ve iplik aldı.
- My grandma stooped down and picked up a needle and thread.
Anneannemin bir ikizi var.
- My grandma has a twin.
Büyükannemi ziyaret edeli uzun zaman oldu.
- It's been a long time since I visited my grandmother.
Tom ve büyükannesi kitapçıya gitti.
- Tom and his grandmother went to the bookstore.
Büyükannenin ilk adını hatırlıyor musun? - Hayır, ona her zaman sadece nine derdim.
- Do you remember the first name of your grandmother? - No, I just always called her granny.
Şu küçük ev, küçük bir kızken ninemin yaşadığı, papatyalarla kaplı ve etrafında elma ağaçları olan bir tepede bulunan küçük eve çok benziyor.
- That little house looks just like the little house my grandmother lived in when she was a little girl, on a hill covered with daisies and apple trees growing around.