Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

the incorrect guessing of a target in an esp test

listen to the pronunciation of the incorrect guessing of a target in an esp test
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the incorrect guessing of a target in an esp test в Английский Язык Турецкий язык словарь

miss
{f} kaçırmak

Uçuşu kaçırmak istemiyorum. - I don't want to miss the flight.

Tom uçuşunu kaçırmak istemiyor. - Tom doesn't want to miss his flight.

miss
ıska

Kuşa ateş etti fakat ıskaladı. - He shot at the bird, but missed it.

Tom'un atışı hedefi iki fitle ıskaladı. - Tom's shot missed the target by two feet.

miss
kavramamak
miss
anlamamak
miss
başarısızlık

Mezuniyet töreninde mezun olan öğrencilerin adlarını söylemeyi unutmak şaşırtıcı bir başarısızlıktır. - Forgetting to say the graduating student's name at the graduation ceremony was a colossal miss.

Eğer senin düzenli desteğin olmasa, benim misyonum başarısızlıkla sonuçlanırdı. - But for your steady support, my mission would have resulted in failure.

miss
(Konuşma Dili) göresimek
miss
hanımefendi

Sizinle tanışmak bir onurdur, hanımefendi. - It's an honor to meet you, miss.

miss
{f} özle

Hepimiz seni özledik. - We've all missed you.

Sen Fransa'dayken seni gerçekten çok özlemiştim. - I really missed you when you were in France.

miss
(evlenmemiş bayanlara hitap ederken) Bayan
miss
ıskalamak
miss
i., k.dili. genç kız
miss
{f} 1. isabet ettirememek, ıskalamak, vuramamak; isabet etmemek, vurmamak: You missed the target. Hedefi ıskaladın. By some miracle the bullet
miss
(Askeri) BOŞ: Hedef üzerinde olmayan vuruş veya paralanma
miss
görmemek
miss
(fiil) ıskalamak, özlem duymak, gözlemek, vuramamak, kaçırmak, özlemek, aramak, eksik olmak, kaçırmak (fırsat)
miss
{f} vuramamak
miss
gidememek
miss
ele geçirememek
miss
bulamamak
Английский Язык - Английский Язык
miss
the incorrect guessing of a target in an esp test

    Расстановка переносов

    the in·cor·rect guessing of a tar·get in an esp test

    Произношение

Избранное