Savaşın sonunu yalnızca ölüler görür.
- Only the dead have seen the end of war.
Ölüler dans etmedi. Onların ondan daha iyi yapacak bir şeyleri vardı.
- The dead did not dance. They had something better to do than that.
Tom geçen pazartesi günü ayrıldı.
- Tom departed last Monday.
O çok yakında ayrıldı.
- She departed very soon.
Lütfen ölü yapraklardan kurtulun.
- Please get rid of the dead leaves.
O, ölü bedeni görünce korktu.
- She was scared at the sight of the dead body.