Yalnız yolculuk ediyorum.
 - I'm travelling alone.
Yolculuk etmek bugünlerde kolaydır.
 - Travelling is easy these days.
Babam seyahat etmeye alışkın.
 - My father is used to travelling.
Hayatım boyunca, tüm dünyada seyahat etmekten ve birçok farklı uluslarda çalışmaktan büyük zevk aldım.
 - Throughout my life, I've had the great pleasure of travelling all around the world and working in many diverse nations.
Turistler seyahat ederken yerel kültürlere uymaya dikkat etmeliler.
 - Tourists should take care to respect local cultures when they are travelling.
Onun seyahat için büyük bir merakı var.
 - He has a great fancy for travelling.
Zengin olsam zamanımı seyahat ederek geçiririm.
 - If I were rich, I'd pass my time in travelling.